ilk gece

Oyunun Adı: İlk Gece

Hedef Seyirci: Yetişkin
Oyunun Biçimi: Absürd Güldürü
Bölüm: İki Perde
Dekor: Tek Dekor (Belli bir dönemi yansıtmayan, gerçekçi formu bozulmuş, gerdek gecesi için hazırlanmış bir yatak odası…)
Kostüm: Dönemi belirsiz gelinlik, damatlık ve yazarın kıyafeti
Oyuncu Sayısı: 3 (Erkek: 2, Kadın: 1)
Yardımcı Oyuncu: Yok
Not: Erkek yazarın yalnızca sesi kullanılabilir.

tiyatro oyunu hakkında

KONU

Az önce evlendiği Angela’ın kucağında gerdek odasına gelen Carlos mutluluklarla dolu bir gecenin kendilerini beklediğini düşünmektedir. Herkesin sarhoş olduğu düğün sırasında geline aşık kuzeni ve damadın eski eşiyle bir takım sorunlar yaşanmıştır. Bu yüzden evlenmelerine vesile olan yazar dostları yaralanmış olsa da aksilikler geride kalmış gibidir. Laf lafı açtıkça işler karışmaya başlayacaktır. Her karışıklığın çözümü için yazara telefon ederek yardım isterler. Yazar düğün hediyesi olarak bir tabanca ve bir şişe şarap hediye etmiştir. Birbirine aşkından emin olamayan gelin ile damada Rus ruleti oynamalarını teklif eder. Yazarın dediğini yaparak tetik düşürürler. Aşklarının karşılıklı olduğu anlaşılsa da sorunları devam etmektedir. İlk olarak gelinin bakire olmadığı ortaya çıkar, sonra da yazardan hamile olduğu anlaşılır. Oyun ilerledikçe gelinle damadın gerçek insanlar olmadığını, birer oyun kişisi olduklarını söyleyen yazar, istediği gibi oyunu oynamazlarsa onları öldürmekle tehdit eder. Yazar intihar etmelerini istemektedir. Ölüme giden yol birbirinden komik olaylarla döşenmiştir. Angela ile Carlos yazarın isteğine karşı koymaktadır. Ölüm ile yaşam arasında gelip giderken, çocukluk aşklarını, kıskançlıklarını, ihanetlerini sorgularlar. Bu oyunun sonu yazarın istediği gibi olacak ve gerdek gecesinin kahramanları ölecektir.

YAZAR GÖRÜŞÜ

Bu oyun “İki buçuk kişilik yatak odası oyunları” olarak tanımladığım üçlemenin üçüncüsüdür. İki ana kişisi ve bir yardımcı oyuncusu vardır. Oyunda yanılsamayı bozmayan gerçekçi bir anlatım dili kullanılmıştır. Kara mizahın gücünden yararlanılarak iletişimsizliğin yabancılaşmaya, yabancılaşmanın da insansızlaşmaya dönüşümü işlenmektedir.
Günümüz insanının sıkışmışlığı anlatılırken kadın/erkek ilişkilerine eleştirel bir bakış getirilmiştir. Her an için ölümle yan yana yaşarlar. Ölümün ürkütücülüğü eğlendirici sahnelerle anlatılırken, ölümün tanrısal olup olmadığı ve yazgı kavramı sorgulanmaktadır.
Oyuncuların 20-30 yaşları arasında olması uygun düşer. Yazarı oynayan oyuncu için yaş eşiği yoktur. Genç ve orta yaşlardaki seyircilere hitap edebilecek içeriğe sahiptir.