kıl çadırların düşü

Oyunun Adı: Kıl Çadırların Düşü

Hedef Seyirci: Gençlik
Oyunun Biçimi: Epik Tarihi Oyun
Bölüm: Tek Perde
Dekor: Simgesel Aksesuarlar
Kostüm: 13. Yüzyıl dönem kostümü
Oyuncu Sayısı: 15 (Erkek: 1o, Kadın: 5) (Oyuncu sayısını azaltmak ya da çoğaltmak olasıdır.)
Yardımcı Oyuncu: En az 10 yardımcı oyuncu
Not : Dans ve müzik konusunda yetenekli yardımcı oyuncular tercih edilmelidir.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları tarafından sahnelenen ‘Kıl Çadırların Düşü’ adlı gençlik oyununun dünya prömiyeri 02.05.2014 tarihinde Süleyman Demirel Kütür Merkezi’nde yapılmıştır.

tiyatro oyunu hakkında

KONU

Türk ve İslam kültürü, Orta Asya’nın bozkırlarında tanışmış ve 1071 yılındaki Malazgirt Zaferi’nden sonra, Anadolu Selçuklu Devleti’nin güçlü inançlarıyla, muhteşem dönemler geçirmiştir. Bu Anadolu ışığının sönmeye yüz tuttuğu yıllarda, yaylakları Domaniç Dağları, kışlakları Söğüt Ovası’nda bulunan Oğuz Türkleri, yeni Türk ve İslam sentezinin habercisi olur. Kıl çadırlı Kayı boylarının başına Osman Gazi’nin geçişiyle, Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk adımları atılmıştır. Bir çağı kapatıp, yepyeni bir çağa damgasını vuran Osmanlıların 600 yıllık hikayesi unutulmamalı ve unutturulmamalıdır.
Osman Gazi’nin silah arkadaşları ve can yoldaşları arasındaki önemli komutanların başında Akça Koca gelmektedir. Tarih kitaplarının kayıtlarında yer almasa da sırt sırta cenk ettikleri ve birbirlerinin hayatlarını kurtardıklarına kuşku yoktur. Ayrı cephelerde savaşmaları gerektiğinde de Kayı boyundaki gazilerinin komutanlığını yapmıştır. Nikomedia ya da sonraki adıyla İznikmid (Şimdiki adıyla Kocaeli) çevresindeki savaşlarıyla, Osmanlının sınırlarını kendi cephesinden Karadeniz’e ulaştırır. Akça Koca’nın gazileri, arkası arkasına zaferleriyle, Ayasofya’nın çatısını boğazın karşı kıyısından görebilecek kadar Kostantinapolis’e yaklaşılmıştır.
Ayağındaki sağlık sorunlarından dolayı, Osman Gazi savaş alanlarından erken yaşlarda çekilerek yerini oğlu Orhan Gazi’ye bırakır. Genç şehzadenin yetiştirilmesi ve gazilere yakışır bir komutana dönüşmesinin arkasındaki kişi de Akça Koca’dır. Orhan Gazi’yi gençlik yıllarındaki savaşlarda koruyup gözetir. O yeterince olgunlaştıktan sonra da ömrü yettiği kadar Osmanlı sultanının komutasında cenk etmeyi sürdürür. Yaşamının önemli dönemlerini Nicomedia çevresinde savaşarak geçiren Akça Koca, belki de geçmiş yüzyıllarda dünyanın dördüncü büyük şehri ve Doğu Roma’nın eski başkentini fethetmeyi, bilerek ve isteyerek genç sultana bırakmıştır.

YAZAR GÖRÜŞÜ

Köklerindeki derinliğe uzanamayanlar, tarihin karanlık sayfalarında kaybolmaya mahkumdur. Bu gerçeği bizlere öğreten de tarihin kendisidir. Ne yazık ki köklerimizle buluşmamızı sağlayan, büyük zaferlere canıyla ve de kanıyla imza atanları bile doğru düzgün tanıyamazken, tarihin tozlu sayfaları arasına sıkışan önemli şahsiyetlerden bütünüyle habersiziz. Kocaeli’ne adını veren Akçakoca da böyle bir talihsizliğe uğramış ve yaşamı hakkındaki bildiklerimiz oldukça sınırlı kalmıştır. Onunhakkındaki bilgilerimiz birkaç sayfayı geçmeyen araştırmalarla sınırlıdır.
Bu eksikliğin yükünü azaltabilmek niyetiyle Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluş günlerine uzandık ve Kocaeli şehrine adını veren Akça Koca’yı tarihin tozlu sayfalarının arasından çıkararak, ‘Kıl Çadırların Düşü’ adlı gençlikoyunuyla kuruluş günlerindeki hakkını teslim ettik.
Bu gençlik oyunundatarihsel döneme uygunluktan taviz vermemeye çalışarak, belgesel dokusunu korumaya çalışılmış, çatışmayı ve hayal unsuru öğleleri olabildiğince kısıtlı tutulmuştur. Akça Koca’nınhikayesi, Ahilik kültürünün üretim ve manevi boyutunu işlememize vesile olur.
Köy seyirlik geleneğine uygun olarak yazılan tiyatro oyununda Anadolu’nun gerçeğini, Anadolu’nun diliyle anlatılır. Birçok sahnede dans ve müzik kullanılması gerekmektedir. Köy seyirlik öğeler oyunun ruhuna uygun düşmekte ve sahnelemedeki teknik zorlukları ortadan kaldırmaktadır. Oyun çerçeve sahnenin dışındaki uygulamalara açıktır. Çok fazla sahne ve hızlı geçişler olduğundan gerçekçi dekor kullanılmasına gerekmez, insan malzemesi dekoru oluşturacak, aksesuarlar eksikliklerini tamamlayacaktır. Oyuncu sayının azaltılması ya da çoğaltılması mümkündür.
Köy seyirlik geleneği göstermeci tiyatroya oldukça yakındır. Batı tiyatrosuna yönelen yazarlarımız tarafından yeterince tanınmaz. Bu yapısıyla ‘Kıl Çadırların Düşü’ oyunu Türk tiyatrosunu yöreselden evrensele ulaştırma iddiasındadır.
Genç, orta ve ileri yaşlardaki seyircilere hitap edebilecek içeriğe sahiptir.

kbb şehir tiyatroları

OYUNUN KADROSU
Yönetmen: Veysel Sami Berikan
Dekor Tasarım: Derya İnci
Kostüm Tasarım: Derya İnci
Işık Tasarım: Erol Dinçdemir
Dans Düzeni: Salih Şahintürk
Müzik: Murat Gedikli
Yönetmen Yardımcısı: Ferdi Yıldız, A. Yaşar Özveri
OYUNCU KADROSU: Ahmet Yaşar Özveri, Ferdi Yıldız, Mehmet Beyazıt , Nuri Karadeniz, Sarper Saydam, Talha Kaya, Ufuk Aşar, Zeynep Özan, Numan Ertuğrul Uzunsoy, Nursel Çeliktürk, Sonnur Şahin, Şafak Karaali, Aslı Yiğit
DANSCI KADROSU: Betul Demir, Beyzanur Boyuktas, Doga Demir, Ersin Sarac, Gulcin Canet Bakal, Mustafa Said Arol, Onur Salar, Sefa Yildirim, Seyit Sercan Celik, Sumeyye Boyuktas, Yasin Demir, Yusuf Ozan Ergunes

İki sezon (2014-2015 yıllarında) Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları tarafından sahnelenen ‘Kıl Çadırların Düşü’ adlı gençlik oyunun tanıtım broşüründen…

Bir düşün peşinden…
Kıl çadırlı konargöçerler, yaz ve kış demeden, Oğuz illerinden yollara dökülmüş; arkalarında Cengiz Han’ın uçsuz bucaksız bozkırları korkuya salan kabusu, önlerinde Küçük Asya…
Günü geldiğinde düşmanlara ok atmış ya da mızrak savurmuşlar. Yeri geldiğinde kendilerine dalaşan soydaşlarına kılıç çekmekten geri durmamışlar. Kimi zaman aşılması güç dağlar, kimi zaman geçilmesi olanaksız ırmaklar engel olarak dikilmiş karşılarına…
Yok olmamak adına verdikleri direnişle yaşama tutunmaya çabalarken, Dede Korkut’un hikayeleri dillerinde…
Bu hikayelerle büyüyen Ertuğrul Gazi’nin oğlu Osman Gazi; ve onun oğlu Orhan Gazi; ve onun oğlu Sultan Murat Hüdavendigar…
Göç yollarında anlatılanlara, Söğüt bataklıklarını yurt edinen Osman Gazi ve silah arkadaşlarının hikayeleri eklenmiş; Akça Koca, Konur Alp, Köse Mihal, Rahman Gazi ve diğerleri…
Ahi pirlerinden Şeyh Edebali, engellenemeyen yükselişin manevi ruhu olmuş…
‘Kıl Çadırların Düşü’ gerçek olmuş vesselam…