tuzlu suya yaralı yürek

Oyunun Adı: Tuzlu Suya Yaralı Yürek

Hedef Seyirci: Gençlik
Oyunun Biçimi: Epik Tarihi Oyun
Bölüm: Tek Perde
Dekor: Simgesel Aksesuarlar
Kostüm: 14. Yüzyıl dönem kostümü
Oyuncu Sayısı:15 (Erkek: 1o, Kadın: 5) (Oyuncu sayısını azaltmak ya da çoğaltmak olasıdır.)
Yardımcı Oyuncu: En az 10 yardımcı oyuncu
Not: Dans ve müzik konusunda yetenekli yardımcı oyuncular tercih edilmelidir.

tiyatro oyunu hakkında

KONU

İlk projede (Kıl Çadırların Düşü) olduğu gibi tarihsel döneme uygunluktan taviz vermemeye çalışarak, belgesel dokusunu korumaya çalışılmış, çatışmayı ve hayal unsuru öğleleri olabildiğince kısıtlı tutulmuştur. İkinci projede Osmanlı imparatorluğunun kuruluş hikayesine devam ederek Orhan Gazi’nin önemli fetihlerini (Bursa, İznik, İznikmit) yaptığı dönemleri işlenmektedir. Bu fetihler sırasında Kara Mürsel Alp’in katkılarıyla Orhan Gazi’nin denizlerdeki hakimiyetinin nasıl başladığı ve gelişimi anlatılmaktadır. Gaza ve cihat uğruna Akça Koca’nın peşinde savaşan Kara Mürsel Alp’in, ustasından nasıl etkilendiğine ve ustasının terk-i diyar eyleyerek yarım bıraktığı süreci nasıl tamamladığına tanıklık yaparız. Bir tersane kurmanın ve özel olarak tasarlanmış gemiler üretmenin hikayesi, Ahilik kültürünün üretim ve manevi boyutunu işlememize vesile olur.
Tiyatronun temel ögelerinden birisi olan çatışma ise Kara Mürsel Alp’in ilişkileri üstünden ele alınmaktadır.

YAZAR GÖRÜŞÜ

Köklerindeki derinliğe uzanamayanlar, tarihin karanlık sayfalarında kaybolmaya mahkumdur. Bu gerçeği bizlere öğreten de tarihin kendisidir. Ne yazık ki köklerimizle buluşmamızı sağlayan, büyük zaferlere canıyla ve de kanıyla imza atanları bile doğru düzgün tanıyamazken, tarihin tozlu sayfaları arasına sıkışan önemli şahsiyetlerden bütünüyle habersiziz. Kocaeli’ne adını veren Akçakoca da böyle bir talihsizliğe uğramış ve yaşamı hakkındaki bildiklerimiz oldukça sınırlı kalmıştır. İlk deniz beyi olarak Osmanoğullarının gücünü Marmara denizine taşıyan, Kara Mürsel Alp hakkındaki bilgilerimiz de Akça Koca’da olduğu gibi birkaç sayfayı geçmeyen araştırmalarla sınırlıdır.
Bu eksikliğin yükünü azaltabilmek niyetiyle oluşturulan projenin birinci aşamasında Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluş günlerine uzanmış, Kocaeli şehrine adını veren Akça Koca’yı tarihin tozlu sayfalarının arasından çıkararak, ‘Kıl Çadırların Düşü’ adlı gençlik oyunuyla kuruluş günlerindeki hakkını teslim etmiştik. İkinci aşamada, Akça Koca’dan Kara Mürsel Alp’e uzanan bir tiyatro oyunu oluşturduk.
Kocaeli’nin tarihi yerleşim merkezlerinden Karamürsel’e adını veren ilk derya beyi Kara Mürsel Alp’in, Osmanlı İmparatorluğunun kuruluş dönemindeki katkılarını, tiyatro yoluyla gençlerimize anlatarak, tarih bilinçlerinin gelişmesine katkıda bulunmak istiyoruz.
Köy seyirlik geleneğine uygun olarak yazılan tiyatro oyununda Anadolu’nun gerçeğini, Anadolu’nun diliyle anlatılır. Birçok sahnede dans ve müzik kullanılması gerekmektedir. Köy seyirlik öğeler oyunun ruhuna uygun düşmekte ve sahnelemedeki teknik zorlukları ortadan kaldırmaktadır. Oyun çerçeve sahnenin dışındaki uygulamalara açıktır. Çok fazla sahne ve hızlı geçişler olduğundan gerçekçi dekor kullanılmasına gerekmez, insan malzemesi dekoru oluşturacak, aksesuarlar eksikliklerini tamamlayacaktır. Oyuncu sayının azaltılması ya da çoğaltılması mümkündür.
Köy seyirlik geleneği göstermeci tiyatroya oldukça yakındır. Batı tiyatrosuna yönelen yazarlarımız tarafından yeterince tanınmaz. Bu yapısıyla Türk tiyatrosunu yöreselden evrensele ulaştırma iddiasındadır.
Genç, orta ve ileri yaşlardaki seyircilere hitap edebilecek içeriğe sahiptir.

Karamürsel Alp kimdir?

Türk ve İslam kültürü 1071 yılındaki Malazgirt Savaşı’ndan sonra Orta Asya bozkırlarından Anadolu’ya taşınmıştır. Anadolu Selçuklu Devleti’nin güçlü çatısı altında, Bahaddin Veled, Evhadüddin Kirmani, İbni Arabi, Ahi Evran, Mevlana Celaleddin Rumi, Sadreddin Konevi, Hacı Bektaş-ı Veli gibi İslam alimlerinin buluşmasına vesile olmuştur. Bu benzersiz buluşmanın manevi gücü, Türk ve İslam kültürünü Anadolu’da kalıcı hale getirir. Anadolu’yu işgal eden Moğollara karşı direnişin kaynağı olur. Bir devlet kurma yolunda ilerleyen Osman Gazi’nin Selçukludan aldığı miras da Türklüğün ve İslam’ın manevi gücünden başka bir şey değildir. Bu bayrak yarışı Osman Gazi’yle başlamış, Orhan Gazi ve oğullarıyla 600 yıllık destana dönüşmüştür…
İlk deniz beyi olarak Osmanlı tarihinin kuruluş dönemlerindeki komutanların arasında yer alan Kara Mürsel Alp’in yaşamı hakkındaki bilgiler oldukça sınırlıdır. Ne zaman ve nerede doğduğu bilinmediği gibi Karamürsel ilçesinde mezarı bulunan kahramanımızın ölüm tarihi hakkında da bilgi yoktur. Yaptığımız araştırmaların içinden doğruya yakın olduğunu düşündüğümüz bilgilerin eksik parçalarını, kişisel algılarımızla tamamlayarak şöyle bir hikayesinin olduğunu öngörmekteyiz:
Genç yaşlarda ailesiyle birlikte Karesi Beyliği’nin topraklarından gelerek, cihat ve gaza uğruna Akça Koca’nın adamları arasına katılan Mürsel Alp, cengaver kişiliğiyle kısa zamanda haklı bir üne kavuşmuştur. Gözünü budaktan sakınmayan komutanların arasına karışması Osman Gazi’nin sağlığında olmalıdır. Yaşamının önemli dönemlerini Nicomedia çevresinde savaşarak geçiren Akça Koca’nın ölümünden sonra adamları Kara Mürsel Alp’in etrafında toplanır. Artık Orhan Gazi’nin yakın silah arkadaşlarındandır. Arkası arkasına zaferlerle, Ayasofya’nın çatısını boğazın karşı kıyısından görebilecek kadar Kostantinapolis’e yaklaşılmıştır. Körfezin güney taraflarındaki bölgeler Kara Mürsel Alp tarafından alınarak Türkleştirilir. İlk Osmanlı tersanesi de onun bilgi ve becerisiyle aynı topraklarda inşa edilir. O dönemde Karesi Beyliği’nin denizcilik geleneğiyle bilinen beyliklerden olduğu, tersanecilik alanındaki bilgi ve birikimli göz ardı edilmemelidir. Ata topraklarındaki denizcilik kültürünü Osmanlı topraklarına taşıyan Kara Mürsel Alp, kendi adıyla anılan, (büyük bir olasılıkla 13 kürekli, bir buçuk yelkenli) çekerek tipi kayıkları tasarlayarak Osmanoğulları’nın akıncı gücünü Marmara denizine taşımıştır. Bursa ve İznik’in alınışı sırasında Orhan Gazi’nin yanındadır. Geçmiş yüzyıllarda dünyanın dördüncü büyük şehri ve Doğu Roma’nın eski başkenti Nikomedia (ya da sonraki adıyla İznikmid, şimdiki adıyla Kocaeli) şehrinin alınışı uzun yıllara yayılır. İlk karadan yapılan kuşatmada Orhan Gazi’nin komutanları arasında olmalıdır. Son kuşatma sırasında da deniz beyi olarak savaşa dahil olur. Genç yaşlarından başlayarak gaza ve cihat uğrunda kılıcını savuran Kara Mürsel Alp “Ölünce beni öyle bir yere gömün ki sırtım dağlara dayansın, kucağıma denizi verin, daima donanma göreyim.” diye vasiyet ettiğine göre hedeflerinin çoğuna ulaştığı anlaşılmaktadır.