Uzun yolculuklar sırasında, öykülerin arka arkaya dizilmesiyle oluşturulmuş, benim bile yazmayı aklımdan geçirmediğim ‘İÇİMDEKİ ERKEK’ adındaki ilk roman…
Bir yazar arkadaşımın “Bir romanı herkes yazabilir, ikinci romanı ise yalnızca yazarlar yazar,” demesiyle yollarda yazılmaya başlanılan ‘MAVİ YEŞİL YA DA TURUNCU’ adındaki ikinci roman…
Bir iki yarışma ve yayınlamaya uygun görülmediğinin söyleyen yayınevlerini umursamadan yollarda yazılmaya başlanan BİTİMSİZ YOL adındaki üçüncü romanı okuyanlarından alınan olumlu övgüler…
Hiç kimseyi umursamadan, birilerine okutma gereksinimi duymadan, benden başka otoritenin olmadığı yollarda ve otellerde yazılan ‘HAVA KABARCIKLARI’ adındaki dördüncü roman…
Bir cafede nedensizce yazılan ‘UMUTLU KASABASI’ adındaki beşinci roman…
Fırsat buldukça bilgisayar ortamında yazılmaya çalışılan KİBRİT KUTUSU adındaki altıncı roman…
Çok fazla ölüm konusunu kurcaladığımı fark ettiğim ‘YAZARIN ÖLÜMÜ’ adındaki yedinci romanımdan sonra bir süreliğine roman yazmaya mola veriş…
Nasuh Mahruki ve Yılmaz Sevgül’ün EVEREST 2010 EKSPEDİSYONU’na yazar olarak katılışımın sonunda ortaya çıkan DÜNYANIN ZİRVESİNE TIRMANIŞ roman tadında yazılmış ‘anı ve dağcılık’ kitabı…
Yunus Emre konulu yarışmanın cazibesine kapılarak yıllardı yapmayı düşündüğüm bir çalışmayı gerçekleştirerek, tiyatro oyunu ve film senaryosuyla birlikte yazdığım sekizinci roman; ‘SU ATEŞ YEL TOPRAK’
Su altındaki inanılmaz rekorlarıyla tanıdığımız Yasemin Dalkılıç’ın sosyal sorumluluk projesi olarak içinde bulunduğu YASEMİN DALKILIÇ’LA DÜNYANIN İNANILMAZ DALIŞLARI kitabı onuncu çalışmam oldu…
Bu arada farklı yarışmalardan dereceye giren ORMANIN CİNLERİ adındaki çocuk oyunu, GÖÇ YOLU ANADOLU adındaki uzun metrajlı sinema filmi senaryosu ve YOL ATASI AHİ EVRAN adındaki tiyatro oyunun da kitap haline getirildiğini söylemeliyim.
On dördüncü kitap yazılmak için sırasını bekliyor, on beşinci kitap da, on altıncı kitap da…